Hayatı 13 Haziran 1928’de Batı Virginia’da başlayan John Nash henüz çocukken ansiklopedileri okur, kendi kendine deneyler yapardı. Belki de o zamanlarda belli etmişti yalnızlığına sığındığında ortaya çıkan potansiyelini.
Lise yıllarında “Men of Mathematics” kitabını okumasıyla matematikten etkilenmeye başlamıştır. Üniversiteye ilk başladığında kimya mühendisliğini tercih etmiş olsa da sonradan kendisi için doğru seçeneğin matematik olduğunu fark ederek matematik bölümüne geçiş yapmıştır. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde matematik ve yüksek lisans eğitimini bitirdikten sonra Princeton Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamıştır. 21 yaşına geldiğinde ‘’Oyun Teorisi’’ ile ilgili yaptığı çalışmalar ona yıllar sonra Nobel Ödülü olarak dönüş sağlamıştır.
Oyun teorisi; verilen kararların etkilediği tüm durumların, olası her bir seçim için matematiksel olarak çözümlenmesidir.
John Nash’in oyun teorisine en büyük katkısı ise ‘’Denge Teoremi’’ ile olmuştur.
Bir oyunu oynarken kendi açınızdan en iyi sonuca varabilmek için belirlediğiniz bir strateji mutlaka olur. Ancak bu strateji rakibinizin belirlediği yönteme ters düşeceği için birbirinizin planını bozmuş olursunuz. Bu durumda dengeyi sağlayabilmek için oyuncuların bazı fikirlerinden vazgeçmesi gerekecektir. Oyunda dengenin olup olmadığını nasıl anlarız? Oyun teorisinde bazı oyunlar anlaşmalı, bazıları anlaşmasız olur. Nash, denge teorisinde kişinin olduğu anlaşmasız oyunlarda öyle bir dengenin olduğundan bahsetmektedir.
Matematik camiasında hızla yükselen John Nash, 30 yaşına geldiğinde MIT’de profesör olur ve burada fizik öğrencisi Alicia Larde ile tanışır. Zaman geçirdikçe birbirine daha çok bağlanan bu iki bilim insanı evlenir ve bir çocukları olur. Kısa bir süre sonra John Nash’in olmayan oda arkadaşı hakkında konuşmaları üzerine şizofreni teşhisi konulur. Hastalığının ilerlemesiyle doktorları onun hastaneye yatmasını ister. Birçok kez hastaneye yatan John, Alicia’nın desteği ve zekâsıyla kendini kontrol etmeyi öğrenir, zamanla halüsinasyonla gerçeği ayırt etmeyi başarır. Hastalığı hayatının birkaç yılını kaybetmesine neden olur. Buna rağmen John Nash, hayatı boyunca 23 makale (23 sayısına takıntılı olduğu bilinmektedir), 2 kitap yazmıştır.’’Hex” ve “So Long Sucker” isimli iki popüler oyunun da yaratıcısıdır. Tabi ki birde ekonomi alanında Nobel Ödülü vardır.
John ve Alicia 1963-1970 yılları arasında aynı evde iki yabancı olduklarını düşünerek ayrı kalmışlardır, ancak 2001 yılında tekrar evlenmişlerdir. Bağlarını koparamayan çift 23 Mayıs 2015’te beraberken geçirdikleri trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdir. Alicia, John’un zorlu hayatında en büyük destekçisiyken ölüm bile onları ayıramamıştır.
Belki de hastalığı onun vakit kaybetmesine yol açmayıp düşünce tarzının ve kişiliğinin belirlenmesine yardımcı olarak tüm bu çalışmalarında yol gösterici olmuştur. Çünkü o içe dönüklüğü nedeniyle insanlarla ilişkilerini, duygularını da matematiğe dökmeye çalışmıştır. Dünyaya onun gözlerinden bakarsanız her şey bir matematiğe dönüşebilir, hayatı formüllerden ibaret görebilirsiniz.
KAYNAKÇA