top of page

SATRANCIN HİKÂYESİ

Satranç oyununun ne olduğunu çoğumuz biliyoruz. 64 (8x8) kareden oluşan bir oyun tahtası üzerinde toplam 32 adet taş (16 siyah ve 16 beyaz) ile oynanan bir strateji oyunudur.


Satrancın kayıtlara göre ilk kez MS. 570 yıllarında Hindistan’da oynanıyordu. Daha önce Çin’de de bu oyunun oynandığı rivayet ediliyor.


Peki bu satranç oyunu nasıl ortaya çıktı?


Satrancın ortaya çıkma hikayesi aslında bir nevi ders verme hikayesi olarak geçmektedir. Brahman rahibi Şah’a ders vermek istemiştir. ”Sen ne kadar önemli bir insan olursan ol, adamların, vezirlerin, askerlerin olmadan hiçbir işe yaramazsın” demek istemiştir aslında.


Sonrasında Brahman rahibi oyunu Şah’a tanıtır ve sonucunda Şah oyunu beğenmiş ve ” Peki, oyunu ve dersini beğendim. Dile benden ne dilersen” demiş. Ama Brahman rahibi Şah’ın dersini aldığına inanmamıştır ve bunun üzerine “ Bir miktar buğday istiyorum. “ demiştir.


”Sana bulduğum bu oyunun birinci karesi için bir buğday istiyorum. İkinci karesi için iki buğday istiyorum. Üçüncü karesi için dört buğday istiyorum. Böylece her karede, bir önceki karede aldığımın iki misli buğday istiyorum. Sadece bu kadarcık buğday istiyorum” diye eklemiştir. Bunun üzerine Şah kendisi gibi kudretli birinden bu kadar az şey istediğini duyunca kendisini küçümsediğini düşünmüştür ve sinirlenip ona ders vermek istemiştir. ”Hesaplayın. Hak ettiğinden bir tane fazla buğday vermeyin” demiştir.


HESAPLAYALIM:


1. Kareye bir buğday,


2. Kareye iki buğday,


3. Kareye dört buğday…


10. Kareye gelindiğinde 1024 buğday vermeleri gerekiyordu.( Bu yaklaşık bir avuç buğdaya karşılık geliyor) Hesabın hep böyle gideceğini, hep rahibe böyle üç beş buğday vereceklerini zannediyorlardı. 1 + 2 + 4 + 8 + 16 + 32 + 64 + 128 + 256 + 512 + 1024 = 2047 buğday tanesi


15. Kare yalnızca 1.5 kilo buğday vereceklerdi.


31. Kareye gelince, bu işin şakası olmadığını anlamaya başlamışlar. Çünkü vermeleri gereken buğday 31. karede 92 tonmuş.


49. Kareye geldikleri zaman 24 milyon ton buğday vermeleri gerekiyor.(Türkiye’nin bir yıllık buğday üretiminden daha fazla.)


54. Kareye geldiklerinde ise 771 milyon ton buğday vermeleri gerekiyor. (Dünyamızın bugünkü ölçülere göre bir buçuk yıllık buğday üretimi.)


64. kare de tamamlandığında bugünkü ölçülerde dünyanın 1500 yıllık buğday üretimini rahibe vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.



Satrancın günümüzden yaklaşık 1300 yıl önce bulunduğunu ve eskiden de dünyanın yıllık buğday üretiminin az olduğunu düşünürsek eğer rahibe olan borcun hala ödenmediği söyleyebiliriz.




Matematiksel dil ile gösterimi ise şu şekilde oluyor:


Satrancın hikâyesine İhsan Oktay ANAR’ın Yedinci Gün kitabından bir alıntı eklemek istiyorum.


Kitapta bir satranç maçı yapılıyor. Maç bir Alman ve ile kitabın kahramanı İhsan Sait arasında yapılıyor. Ama maçın bir kuralı var. Her iki oyuncu da oyuna bir taş eksik başlayacaktır. İkisinin de kendi taşlarından çıkardığı taşlar farklı olmak zorundadır. İkisi de kabul eder. İlk taşı Alman çıkarır. En uçtaki ‘a-2’ piyadesini oyundan çıkarır. Koyulan kurala göre İhsan Sait farklı bir taş seçmek zorundadır. Ve İhsan Sait şah taşını oyundan çıkarır. O an salonda bir uğultu kopmuştur. Çünkü İhsan Sait şahını oyundan çıkarmıştır. Alman, İhsan Sait’e, “Eğer şahınızı oyundan çıkarırsanız sizi nasıl mat edebilirim? diye sorar. İhsan Sait, “Bunu nasıl yapacağınızı merak ediyorum.” der. Nihayet, olmayan taşı mat edemeyeceğini anlayan Alman elini kolunu öfkeyle sallayarak mekândan çıkar.



Kaynakça:



1.063 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page