top of page

Antik Dünyanın Göz Bebeği: İskenderiye Kütüphanesi

Büyük İskenderiye Kütüphanesi, evrensel bir nitelik taşıyan, eski Yunan yazmalarını koruyan, Akdeniz’den-Karadeniz’e kadar bir kitap piyasası oluşturan, dünyanın birçok yöresinden çeşitli bilim adamlarını toplayarak bünyesinde barındıran ve böylece binlerce eserin yazılmasına, derlenmesine ve çeşitli dillere tercüme edilmesine öncülük eden bir kültür mirasıdır.

M.Ö. 301 yılında bir hanedanlık kuran Ptolemaioslar, Büyük İskender’den devraldıkları kültür politikasına, Helen bilginlerinin yardımlarını da ekleyerek, İskenderiye’de bir kütüphane kurma düşüncesindeydiler. Bu düşünceyi Ptolemaios I. Soter, siyasal ve kültürel danışmanı Demetrias vasıtasıyla gerçekleştirdi. Birçok bilginin de görev aldığı bu kuruluş çalışmasında, kütüphane önceleri bir araştırma enstitüsü görünümündeydi. Araştırma ve kitap satın alma giderleri saray tarafından karşılanıyordu.

Büyük İskenderiye Kütüphanesi, İskenderiye’de Grek ve Makedonyalıların yoğun olarak yaşadıkları Brucheion Mahallesinde, saraya bitişik Musaion’a bağlı olarak kurulmuştur. Kütüphaneden günümüze üç taş blok ve bir hatip heykelinin alt kısmından başka bir şey kalmamıştır.

(I. Ptolemaios Soter)

Kütüphane aynı zamanda bilimsel araştırmaların da yapıldığı bir akademi durumundaydı. Bünyesinde özellikle astronomi, tıp, matematik, geometri, fizik, coğrafya ve felsefe birimleri vardı. Ayrıca bu konularda, burada eğitim de yapılıyordu. Bilim adamı, araştırmacı ve öğrencilerin kitap ve koleksiyonlardan rahatça faydalanmalarını temin etmek için, kataloglar da yapılmıştı.



Kütüphanede mevcut olan kitap sayısı ve çeşitlerine gelince, bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Seneca 40.000, Josephus 200.000, Avlus Gelliw ve Ammianus Marcellinus 700.000… gibi muhtelif rakamlar vermektedirler.

İskenderiye’de başta Tevrat olmak üzere İbrancadan yapılan çeviriler vardı ve mesela Mısırlı rahip Manetho’nun eski Mısır hiyeroglif metinlerine dayanarak yazdığı Yunanca Mısır tarihi vardı.

Kütüphanenin yıkılışına gelir isek, kütüphane ilk darbeyi M.Ö. 88 yılında yapılan savaşta almıştır. Bu savaşta İskenderiye şehri yanmış, kütüphane tahribata uğramış; burada bulunan ilim adamları, araştırmacılar ve öğrenciler başka yerlere gitmişlerdir. Ancak kütüphane kısmen tahrip de olsa, varlığını sürdürebilmiştir.


M.Ö. 88 yılındaki savaştan kendisini büyük ölçüde kurtaran kütüphane; en büyük darbeyi Roma İmparatorlarından Caesar, Traianus, Aurelianus ve Dioclatianus dönemlerinde aldı. M.Ö. 47 yılında Kleopatra ile anlaşan Caesar, donanmasıyla İskenderiye’ye geldi. Burada yapılan savaşta, Mısır Ordusu yenildi ve Caesar şehre girdi.


Şehir bu savaşta tamamen yandı. Tabi bundan kütüphane de nasibini aldı. Bu yangında kütüphane tamamen yandı. Çok az sayıda da olsa yangından kurtarılan eserler, Serapeion Tapınağı’na taşındı.

İskenderiye büyük bir kütüphaneydi. Yetiştirdiği büyük alimler içinde Kraliçe Kleopatra da vardı.


Kaynakça:

-ÇELİK, Mehmet, İmparator Marcian'ın İskenderiye Kütüphanesini Yaktırması

-ORTAYLI, İlber, İskenderiye Kütüphanesi

-KESEROĞLU, Hasan Sacit, DEMİR, Güler, Antikçağda Bilim ve Kütüphane

28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


Yazı: Blog2 Post
bottom of page