top of page

Osmanlı’nın İlk Modern Bilim Tarihçisi: Salih Zeki Bey

Güncelleme tarihi: 30 Haz 2021

Halide Edip Adıvar’ın deyişiyle “bir entelektüel aristokrat” olarak tanınan Müderris Salih Zeki Bey İstanbul’da 1864 yılında doğmuştur. Yoksul ve babasız bir çocuk olarak Darüşşafaka’da eğitim görmüştür. 1882 yılında bu okulun lise kısmından mezun olduktan sonra bir süre devlet memuriyetinde çalışmış, ardından elektrik mühendisliği eğitimi almak için Paris’e gönderilmiştir.


(Salih Zeki)












Türkiye’ye döndükten sonra bilim tarihi ile ilgilenmeye başlayan Salih Zeki Bey, yurt dışında makalesi yayımlanan ilk Türk bilim tarihçisidir. “Mémoire sur les Chiffres Indiens” (Hint Rakamları Tarihi) adlı bu makalenin yayım tarihi 1889’dur.


Salih Zeki Bey, bilim tarihi çalışmalarının yanısıra dönemin önemli gazetelerinde yazarlık ve yöneticilik de yapmış, bunun yanında bazı köklü okullarda analitik geometri, matematiksel fizik, kimya, astronomi ve ihtimaller hesabı gibi dersler vermiştir.





(1889 yılında yurt dışındaki bir dergide “Mémoire sur les chiffres indiens” (Hint Rakamları Üzerine Bir İnceleme), 1898 yılında Journal Asiatique dergisinin 2. sayısında “Notation algébrique chez les orientaux” (Doğulularda cebirsel notasyon) isimli makalelerini yayımlar.






Rasathane-i Amire müdürlüğünde ve II. Meşrutiyetin ilanından (1908) sonra Maarif Nezareti Meclis-i Maarif üyeliğinde bulunmuştur. 1910’da Mekteb-i Sultani (bugün Galatasaray Lisesi) müdürlüğüne atandı. 1912’de Maarif Nezareti müsteşarı, 1913’te Darülfünün-ı Osmani (bugün İstanbul Üniversitesi) rektörü oldu.




(Galatasaray Lisesi)


1920’de geçirdiği ruhî bunalımın ardından 2 Temmuz 1921’de öldü. Piyanist Vecihe, Halide Edip (Adıvar) ve öğretmen Münevver hanımlarla evlenmiş, bu evliliklerinden beş oğlu olmuştur.


Sâlih Zeki’ye göre matematik bütün bilimlerin temeli olan en mükemmel bilimdir. Matematik âdeta evrende görülemeyecek kadar küçük gerçekleri gösteren bir mikroskoptur. Doğa yasalarının keşfi de evrenin matematik düşüncesiyle incelenmesinden kaynaklanmaktadır.










Salih Zeki’nin çevirilerinden Muhtasar Kozmoğrafya’dan bir sayfa

(İstanbul 1332)















Sâlih Zeki’nin, Başhoca İshak Efendi ve Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa’dan sonra çağdaş matematiğin Türkiye’ye girişinde önemli hizmetleri olmuştur.


Dârülfünun’da verdiği konferanslarla ve çeşitli eserleriyle sayılar kuramı, sanal sayılar, Öklid dışı geometriler ve ihtimaller hesabı gibi Türk matematikçilerinin o günlerde yabancısı olduğu birçok alanı Türkiye’de tanıtmıştır.


(Salih Zeki Bey’in Asar-ı Bakiye, Muhtasar Kozmografya ve Hikmet-i Tabîyye adlı kitaplarından sayfalar.)



Salih Zeki ile birlikte bilim tarihi çalışmalarında büyük gelişmeler görülmüş, bilim tarihinin çeşitli alanlarında modern manada eserler ortaya konmuştur. Orta çağ İslam ve Osmanlı Devleti’ne ait bilim tarihi çalışmalarını, eğitimini, yazarlığını ilk kez kendisi başlatmıştır.


Kâmûs-ı Riyâziyyât ile Âsâr-ı Bâkiye isimli kitapları, bu büyük şahsiyetin, Türkiye’deki bilim tarihi araştırmacılığının ve yazıcılığının kurucusu olduğunu kanıtlar niteliktedir.



Âsâr-ı Bâkiye (Günümüze Kalan Eserler) isimli eseri




KAYNAKÇA


  • ATASOY, Alper, Osmanlının ilk modern bilim tarihçisi: Salih Zeki Bey

  • https://islamansiklopedisi.org.tr/salih-zeki

  • http://sertoz.bilkent.edu.tr/turk/salih.htm

  • https://bilimdili.com/arkeotarih/tarih-tarih/muderris-salih-zeki-bey-kimdir/

  • ALTUN, Büşra, KAYA, Beytullah, Bir Osmanlı Bilim Tarihçisi; Salih Zeki


91 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2 Post
bottom of page