top of page
Yazarın fotoğrafıKerem UYSAL

Diplomasız Profesör: Michael Faraday

Güncelleme tarihi: 30 Nis 2021

Faraday, fakir bir ailenin çocuğu olarak Londra’da dünyaya geldi. İlkokulda öğretmenleri tarafından azar işiten ve “Bu çocuk okuyamaz.” denilen bir öğrenciydi, ki haklılardı fakat her şeyin diploma ile olmadığını unutmuşlardı. Faraday böyle sallantılı bir okul sürecinden sonra okulu bıraktı ve bir ciltçide çalışmaya başladı. Ciltçide çalışmasıyla beraber içinde bir kitap okuma sevgisi kabarınca Faraday kitapları ilk önce ciltliyor ve ardından hemen okuyordu. Bir sürü kitap ciltlemesine rağmen aralarından Fizik ve kimya kitaplarını çok seviyordu. Fakat Faraday’in hayatını değiştiren iki kitap vardı. Birisi “The Improvement Of Mind” diğeri ise Jane Marcet’in “Conversations on Chemistry” kitabıydı. “The Improvement Of Mind” insanın neden sorgulamasını gerektiğini, “Conversations on Chemistry” ise kimya ile ilgiili bazı deneyleri anlatıyordu.
















Faraday ciltçiden kazandığı paranın bir kısmıyla bazı deney malzemelerini alıp onları kendi deniyordu. 7 yıl boyunca ciltçide çalışan Faraday’in hayatı bir gün müşterisinin kendisine verdiği bir biletle değişecekti. Londra’nın soylularının katıldığı bir konferansa giriş bileti, burası “Conversations on Chemistry” kitabında anlatılan deneylerin yapıldığı bir konferanstı. Bu konferansı veren kişi ise Humphry Davy’nin kendisi idi. O zamanlar ise eğlence için gidilen bu “şovlar” Faraday için adeta bir bilgi şelalesiydi. Soyluların yanında kendini kötü hisseden Faraday her ne kadar kendini kötü hissetse de bu konferanslara katılacak ve Humphry Davy’nin anlattığı her şeyi not alıp bir kitap haline getirecek ve de bu kitabı Humphry Davy’ye bir hediye olarak gönderecekti.

(Humphry Davy)

Bir gün Davy deney yaparken başına kötü bir kaza gelecek ve bir süreliğine okuma ve yazma yetisini kaybedecekti. Bunun için asistan almayı düşünen Davy’nin aklına bütün deneylerini not alan genç adam gelmişti, işte o adam Faraday’di. Faraday’i bir süre yanında tutan Davy, iyileşince ona ihtiyacı olmadığını söyleyerek Faraday’i kitap ciltlemeye geri gönderdi. Fakat bir süre sonra Davy’nin asıl asistanı işten kovulunca Davy, Faraday’e resmi bir iş teklifinde bulunuyor.


Faraday’in ise Kraliyet Enstitü’sünde çalışmayı reddedecek bir fırsatı bile yoktu ve anında kabul etti. Bu sayede sadece 8 ayda Davy’nin yanında Avrupayı gezip bir sürü bilim insanıyla tanışan Faraday artık deneyler yapmaya başlayacaktı. Yazdığı bir tezde elektriğin manyetik bir alan oluşturması gerektiğini söylüyordu ve deneylerle beraber bu manyetik alanın dairesel olduğunu fark edecekti. Bunu ise birkaç pusulayı elektrik kablosunun etrafına koyarak keşfedecekti. Bundan sonra ünlü deneyi olan civa deneyini gerçekleştirecekti. Elektrik bu tür bir manyetik alan oluşturuyorsa, mıknatıs bunu takip edecek myidi? Faraday bu sorunun cevabını arıyordu. Civa dolu bir kaba mıktatıs yerleştiren Faraday oraya elektrik veren bir kablo koyduğu zaman kablonun mıknatısın etrafında döndüğünü fark etti. Bu bulduğu ise elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren tarihin ilk “Elektrik Motoru” idi. Tüm insanlığın enerjisini sağlayacak olan buluşun ilk taslağıydı.

(Farady'ın Deneyi)






(Faraday'ın elektromanyetizma deneyi)


Faraday’in sıradaki sorusu ise “Elektrik alanı manyetik alan oluşturabiliyorsa, manyetik alan elektrik alan oluşturamaz mı?” olmuştu. Faraday bunun üzerine aylarca kafa yorup deney yaptıktan sonra yine cevabın evet olduğunu fark eden Faraday aslında insanlık tarihini değiştirecek bir buluş yaptığının henüz farkında değildi.


Bu buluşu günümüzde kullanılan elektrik santralleri, trafolar, barajlar gibi bize enerji sağlayan her şeyin temeliydi. Faraday’in son tezi ise elektriğin bir ışık yaydığı olmuştu ve de herkes onunla dalga geçmişti. Ne yazık ki o bunu bazı sebeplerden dolayı kanıtlayamayacaktı. Günün sonunda bizim ciltçi çocuk, Kraliyet Enstitüsü’nde profesör olacaktı. Bunu da kolaylıkla yapamayacaktı tabi. Davy ile kavga ediyorlardı, hem de sürekli. Belli bir yerden sonra Davy Faraday’in hiçbir makalesini yayınlamaz hale gelmişti. Fakat ölüme engel olamayan Davy ölünce yerine Faraday Londra Kraliyet Enstitüsü’nde profesör olmuştu.

Her ne kadar eğitimsiz bir şekilde profesör olmayı başarabilse de, Faraday bir deneysel fizikçiydi. Formüllerle falan pek bir işi yoktu, ki bu onun son tezini de kanıtlayamamasının sebeplerinden biridir. Fakat sonra Faraday’e inanmış ve onun eksiklerini giderecek bir kişi ortaya çıkacaktı ve onun bütün eksiklerini giderip son tezinin de doğru ya da yanlış olduğunu söyleyecekti. İşte o adam da James Clerk Maxwell’di…

(Michael Faraday)

KAYNAKÇA

https://www.britanncica.com/

98 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


pelinuysal75
Mar 21, 2021

👏🏻👏🏻

Like
Yazı: Blog2 Post
bottom of page