Hong Kong’dan Avusturalya’ya, oradan Amerika’ya Terence Tao ile bir matematik yolculuğu yapmaya hazırsanız önce onun ağzından dinleyelim kısaca, kimdir Terence Tao?
“Ben California Üniversitesi Matematik Fakültesinde profesörlük yapıyorum. Çok çeşitli matematik alanlarında çalışmalarım var ama özellikle harmonik analizler, kısmi diferansiyel denklemler, aritmetik kombinatörler, analitik sayılar teorisi, sıkıştırılmış algılama ve cebirsel kombinatörler üzerinde çalışıyorum.
Ayrıca UCLA’daki analiz grubunda da çalışıyorum. Matematik makalelerinde editörlük ve yardımcı editörlük de yapıyorum. Ayrıca okulda ‘Klasik Fourier Analizi’ dersi veriyorum.”
California Üniversitesi’ndeki otobiyografisinde kendisinden kısaca böyle bahsetmiş Tao. Bir de biz bakalım neler geçmiş başından Tao’nun.
17 Temmuz 1975 yılında Adelaide, Avusturalya’da dünyaya gelen Terence Tao’nun ailesi Hong Kong’dan, o doğmadan önce göç etmiş. Çinli babası pediatrist, annesinin ise Hong Kong Üniversitesi’nde matematik ve fizik dereceleri var. Nigel ve Trevor adlı iki kardeşi daha var. Bu üç oğlan çocuğunun ise küçük yaşta öne çıkan özellikleri haşarılıktan çok üstün zekâları. Çünkü Terence gibi Nigel ve Trevor’un da normalin üstünde zekâları var.
Okumayı kendi kendine henüz iki yaşındayken öğrenen Tao, beş yaşında okula yazıldı, altı yaşında bilgisayar programı yazıp yedi yaşında lise matematik ve fen dersleri almaya başladı. 9 yaşında hem liseye gidip hem de Flinders Üniversitesi’nden ders alıyordu. E, bu arada tüm komşu çocuklarının daha çok ders çalışmasına da istemeden sebep oluyordu.
Uluslararası Matematik Olimpiyatlarında 1986, 87 ve 88 yıllarında sırasıyla bronz, gümüş ve altın madalya alan Tao bu başarısıyla üç dereceyi de alan en genç matematikçi unvanını almıştır. Daha sonraları bu erken başarısını, içerisinde “Matematiğin Nobel’i” Fields Madalyası’nın da olduğu birçok ödül ve madalyayla daha da yükseklere taşımıştır.
Tao 16 yaşında Flinders Üniversitesi’nden matematik diplomasını alır, 17 yaşında mastır tezini tamamlar ve doktora çalışması için Princeton’a başvurur. Referansı ise saygın Macar matematikçi Paul Erdös’tür.
Yıl 2004’ü gösterdiği zaman ise Terence Tao ile Ben Green matematiği daha ileriye taşıma amacıyla Green-Tao Teoremi’ni ortaya attı. Bu yaptığı pek çok büyük işten biriydi.
Yukarıda kendisinin anlattığı gibi matematikte el atmadığı bir alan yok dense yeridir. Arkadaşları onu “Matematiğin Mozart’ı” olarak adlandırsa da o başarılarından büyük bir mütevazilikle bahsediyor. Matematik onun için yaşamın ta kendisi olduğundan bulduğu teoremler, çözdüğü problemler su içmek kadar normal geliyor ona.
Genellikle böylesi dâhilerin ailevi ve sosyal yaşantılarında sıkıntılar olur. Bu durum Gauss’tan Newton’a bir sürü kişide geçerliydi. Oysa Terence Tao ise arkadaşlarının tabiriyle “süper normal” bir aile babası. Bir başka kısır döngüyü de böylece kırıyor aslında.
UCLA’daki Fizik Bilimleri Dekanı Joseph Rudnick, Tao için “O muhtemelen dünyanın en iyi matematikçisi." diyor. Oysa kendisi Çin felsefesinin ona öğütlediği gibi ellerini cebine koyup mütevazice gülümsüyor: “Yalnızca ortalama birinin yaptıkları bunlar.”
Kaynakça:
Comentários